AÇIKLAMA
Arapça’ da üçüncü tekil şahıs zamiri olan hû (hüve) tasavvufta dervişin tevhid zikri anlayışını ifade etmektedir. Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye göre hû, hiçbir varlığın müşahede edemeyeceği Allah’ın mutlak gayb ve sır olan zâtına işaret eder. Vahdet-i vücutta da vücut mertebelerinin ilkidir. Bu mertebe Allah’ın bütün isim ve sıfatlarının bâtını ve hakikatidir. Allah ismindeki elif ve lâm harf-i ta‘riftir (belirtme edatı) . Lâm harfinin şeddeli olması tarifte mübalağa içindir. Allah isminin aslı “he” harfidir. Tüm canlıların alıp verdiği her nefeste Allah’ın ismi olan “he” sesi vardır. Alınan her nefesteki “he”nin kaynağı kalp, verilen nefesteki “he”nin kaynağı ise arştır (Allah’ın katı). Hû kelimesindeki “vav” ise ruhun ismidir.